Şufilmin afişine bir bakın. Ne tür bir film sizce?
Akşam9 da işten fiziksel ve ruhsal olarak tükenmiş şekilde çıktım.Fazlasıyla sıradan bir gündü yani. Çok yorgun ve mutsuz olduğumakşamlarda, bankaya yakın bir dükkana girip, beni olabildiğincemutlu edebileceğine inandığım bir film alıp öyle gidiyorum eve.Genelde komedi veya romantik komedi seçiyorum. İşe girmeden önce,tercihlerimin bu yönde değişebileceği hiç aklıma gelmemişti.(Bazen “gün”, beni nefes alıp veren bir “ağrı”yadönüştürüyor. O zaman bir şişe şarap alıp, televizyondaki engerzekçe şeyin başına geçip, gözlerimden yaşlar akana kadargülüyorum.)
Bufilm hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Sadece dvd kapağınabakarak aldım.
Fazlasıyla reklamı yapılan filmlerin istemedenöğrendiğim konuları dışında, filmin konusu hakkında hiçbirşey bilmeden izlemeye bayılıyorum. Maç Sayısı’nın dakapağına baktım: sevdiğim oyuncular, romantizm, romantizm varsabir parça da komedi vardır, maç sayısı da diyor, gevşek birAmerikan romantik komedisi.. dedim ve aldım. Yönetmenine biledikkat etmedim.
Fazlasıyla reklamı yapılan filmlerin istemedenöğrendiğim konuları dışında, filmin konusu hakkında hiçbirşey bilmeden izlemeye bayılıyorum. Maç Sayısı’nın dakapağına baktım: sevdiğim oyuncular, romantizm, romantizm varsabir parça da komedi vardır, maç sayısı da diyor, gevşek birAmerikan romantik komedisi.. dedim ve aldım. Yönetmenine biledikkat etmedim.
WoodyAllen’mış yönetmeni ve yazarı. Ve tabii ki kapak beni -iyi ki-tamamen yanıltmış. Filmin başında Jonathan Rhys Meyers’ınAnna Karenina’yı değil de Suç ve Ceza’yı okuması tesadüfdeğilmiş. Film için hazırlanan başka kapaklar ve afişler devarmış. Ama filmden alınmış bu sahne, kapağa tekrar tekrarbaktırırmış.
Not: Bu yazı eski bir yazı. Artık bir bankada çalışmıyorum:) Filmi sevdiğimden ve o ilk izlediğim zamanki düşüncelerim üzerine yeni bir şeyler yazmak istemediğimden bu haliyle yayınladım.
